İstanbul Üniversitesi 1453 yılında Fatih Sultan Mehmet’in İstanbulu fethinin hemen ardından Darülfunun adıyla yapılanmaya başlamıştır. Modern üniversite halini alarak eğitim vermeye başlaması ise 1870 yıllarına denk gelmektedir. Üniversitemiz 1 Ağustos 1933’te İstanbul Üniversitesi adını alarak modern Türkçe’ye uyum sağlamıştır. İçinde psikoloji bölümünü de barındıran İstanbul Üniversitesi Edebiyat Fakültesi ise 15 Ağustos 1900’de faaliyete geçmiştir. Türkiye’de psikolojinin hak ettiği değeri görerek felsefeden ayrılması ve ilk psikoloji kürsüsünün kurulması ise 1937 yılında okulumuzda gerçekleştirilmiştir. İÜ psikoloji bölümü; deneysel, sosyal, gelişim ve uygulamalı psikoloji olmak üzere dört anabilim dalından oluşmaktadır. İlk dönemlerde deneysel psikoloji ağırlıklı çalışan üniversitemiz, günümüzde daha çok psikanaliz odaklı eğitim vermektedir. Bölümümüz akademik kadrosunda eğitim ve öğretimde uzman, donanımlı ve yeniliğe açık 4 profesör, 5 doçent ve 8 yardımcı doçent çalışmaktadır. Son olarak eklemek isterim ki bölümümüz Türkçe eğitim vermektedir. Naçizane görüşüm ise anadilde eğitim almanın daha sağlıklı ve verimli olduğu yönündedir. Nitekim İngilizce öğrenmek için değil psikoloji öğrenmek için bu bölümü kazıyoruz. Ancak dilerseniz ücretsiz olarak okulumuzun sunduğu dil eğitimlerinden faydalanmanız mümkündür.
Temel bilgilendirmeyi geçersek biraz da üniversitemizin eğlenceli kısımlarını paylaşmak istiyorum sizlere. 2 kampüsten oluşan kampüsümüzün biri Avcılar da diğeri ise Beyazıt-Fatih’te bulunmaktadır. Hani şu kocaman tarihi kapısı olan üniversite var ya hah işte ordan girilmiyor edebiyat fakültesine. Tamam şimdi üzmüyoruz kendimizi çünkü biz de hemen kampüsün yanındaki binadayız. Ana kampüse yürüyerek 5 dakikada ulaşabiliyoruz. Ayrıca ana kampüsten farklı olarak İÜ Edebiyat Fakültesi denildiğinde akla gelen ilk şeye yani Hergele Meydanına sahibiz. Aslında burası meydandan çok geniş bir koridor niteliğinde. Girdiğinizde bayraklar, o sinerji, devasa yüksek tavan ve taş bina buram buram Hogvarts kokuyor ilgilenenlere duyurulur. Yine de yok burası beni darladı derseniz istediğiniz zaman ana kampüsün çimlerine uzanabilir, hukuk fakültesinin tarih kokan kütüphanesinde vize-final çalışabilir ya da Haliç manzaralı yemekhanede karnınızı doyurabilirsiniz. Ve şimdide İstanbul Üniversitesi gururla sunar.. “İstanbul Üniversitesi Psikoloji Günleri”(ta ta ta taaamm). Mütevazi olamayacağım İstanbul’un en güzel en nitelikli ve en kapsamlı psikoloji günlerini İÜ psikoloji kulübü hazırlamaktadır. 5 dakika içinde dolan kontenjanlar ve 2 gün sonunda katılımcıların yüzündeki gülümseme de başarımızın kanıtıdır. Bir gün mutlaka misafirimiz olmalısınız. Dürüst olmak gerekirse çok fazla sosyal kulube sahip değiliz ancak mevcut kulüplerimiz işinin hakkını gerçekten veriyor. İncelemek isterseniz okulumuzun web sitesinde ve psikoloji kulubümüzün Facebook sayfasında aktivitelerimizi ve çalışmalarımızı inceleyebilirsiniz. Son olarak fakültemiz uysal ve sırnaşık kedileri ile ünlüdür. Her hocanın kapısında ve her öğrencinin kucağında bir kedi mutlaka görürsünüz.
Son olarak yurtdışı olanaklarımız.. Şimdi şöyleki binamız büyük, kabul ediyorum ancak nüfus olarak akademik kadroyla birlikte 10000 kişiden fazlayız (evet binaya sığabiliyoruz) ve sayımız giderek artıyor. O yüzden Erasmus programıyla gidebilmeniz için iyi bir ortalama(ki çan eğrisinden dolayı bu baya zorluyor) ve hoş bir İngilizce puanı isteniyor. Ancak İtalya ve Almanya gibi ülkeler Erasmusa ön şart olarak iyi derecede kendi anadillerini de bilmenizi istiyor. Esas zor olan kısımda bu sanırım.
Uzun bir yazı oldu. Canınızı sıkmadan faydalı bilgiler sunabildiğimi umuyorum. Ve çok sevgili meslektaş adaylarım sözüm size. Psikoloji, İstanbul Üniversitesinde okunur biliniz. Her türlü insanın bulunduğu, bütün ideolojilerin saygıyla karşılandığı, Türkiye’nin her yerinden gelmiş olan insanları inceleme fırsatı bulabileceğiniz tek yerdir burası. Doğru seçimi yapabilmeniz dileğiyle.