X

Kendi Kendine Konuşan Çocuklar | Benmerkezci Konuşma Nedir?

“Şimdi bu mavi legoları şuraya takacağım.”

“Burayı biraz toparladıktan sonra oyun oynayabilirim.”

“Ayıcığı kaybettim nerede acaba?”

Çocukların yukarıdaki gibi kendi kendine konuştukları anlara birçok kez şahit olmuşsunuzdur. Özellikle kendi hallerinde vakit geçirirken, oyun oynarlarken baktığınızda sanki biriyle konuşurmuşçasına sesli bir şekilde konuşmaları yabancı gelmeyecektir. Peki bu normal bir şey midir? Neden bunu yaparlar? Böyle bir konuşmanın çocuğun gelişimi için bir faydası ve gerekliliği nedir?

Kendilerine Söyleyecekleri Şeyler Var

Gelişim alanının öncülerinden Erik Erikson çocukların dil gelişimi konusunda okul öncesi dönemde “benmerkezi konuşma (private speech)” dediği bir aşamadan geçtiğine değinir. Çocuk açık bir şekilde ve tamamen dinleyiciye yönelik olmayan bir konuşma gerçekleştirir.(Berk & Garvin, 1984) Bu evrede çocuk benmerkezci bir konuşma dışında bir konuşma gerçekleştiremez ve bu biyolojik bir şeydir. Piaget’in “Bir yetişkin yalnızken bile sosyalleşmiş düşünürken, yedi yaş altı çocuk toplumda diğerleriyken bile benmerkezci konuşur.” sözüyle de vurguladığı gibi çocukların bu evrede sosyal iletişim dahi kurarken benmerkezci bir konuşma yaptıklarından bahseder.

Sovyet döneminde yaşamış Rus gelişim psikoloğu Lev Vygotsky ise  Piaget’in benmerkezci konuşma görüşlerini başka bir açıdan ele almıştır. Yine Piaget’e paralel şekilde bu evrenin okul öncesi dönemde çıktığını söylemiştir. Fakat Piaget’ten farklı olarak bu konuşma türünün özellikle zorluk, problemle başa çıkma, engellenme anlarında arttığını düşünmektedir. Yaptığı bir çalışmada gerçekten çocukların bir aktivitelerindeki akış bozulduğunda bu konuşmanın ikiye katlandığını göstermiştir. Bu tür konuşmalarının işlevinin çocukların kendi davranış ve düşüncelerini düzenleme; dikkat, hafıza, planlama gibi becerilerin dil yoluyla kontrolü olduğunu söyleyebiliriz. Çocuk karşılaştığı problemi konuşarak hem çözüm için gerekli becerileri kullanmayı öğrendiği gibi hem de sosyal becerilerini geliştirir. Yani sosyal iletişim ve düşüncenin zamanla içe kayması arasında bu benmerkezci konuşma bir köprü görevi görür. Zaten Vygotsky bu konuşmanın okul dönemiyle birlikte “iç konuşma” evresi dediği bir evreye kaydığı, çocuğun sesle yaptığı konuşmanın sessiz bir iç konuşmaya evrildiğini söyler. Kısacası bu konuşmanın çocukların sosyal, bilişsel, duygusal gelişim açıdan gelişimi için gerekli olduğunu, bazı yetenekleri edinme açısından ne kadar önemli olduğunu anlamışsınızdır.

Bilişsel Gelişim ve Duygu Düzenleme – Benmerkezci Konuşma

Tuija Aro ve arkadaşlarının okul öncesi dönemdeki çocukların dil, planlama, bellek gibi bilişsel yeteneklerinin benmerkezci konuşma ile ilişkisini anlamak için bir çalışma yürütmüş. Bilişsel yetenekleri ölçen testlerden düşük puan alan çocukların benmerkezci bil dil kullanmasının performansları üzerinde olumlu bir etkisinin olduğu bulunmuş. Winsler ve arkadaşlarının yürüttüğü başka bir çalışmada ise  benmerkezci konuşmanın daha yaratıcı ve esnek olma, daha orijinal fikirler sunma ile olumlu bir ilişkisi bulunmuş

Kimberly L. Daya ve Cynthia L. Smith çocukların öfke ve üzüntü gibi duygularını kontrol etme ve düzenleme becerilerinde benmerkezci konuşmanın bir etkisi olabileceğini düşünerek bir çalışma yürütmüşler. Bu çalışmada çocukların bir takım engellemeler ile karşılaşarak öfke ve üzüntü gibi duygular yaşamaları sağlanmış. İşte tam bu noktada belirli türde benmerkezci konuşma yapan çocukların bu duyguları düzenlemede daha iyi oldukları ortaya çıkıyor. Yani engellenme ve duyguların kontrolü arasında bu konuşma türü çocukların duygularını düzenleme ve kontrolü üzerinde bir etki yaratıyor.

Çocuklar özel varlıklardır, onların bu “özel” liklerini keşfederken bazı gelişim özelliklerini bilmekte fayda var. Bu yüzden hangi dönemde neye ihtiyaçları var, bu ihtiyaçları gidermek noktasında çocuk kendi başına neleri becerebilir, konularında bilgi sahibi olmak ve onlara destek vermek önemlidir. Duygu düzenleme ya da bazı bilişsel yetenekleri geliştirmek için, bazen fazladan çaba sarf etmek gerekli ve faydalı olabilir. Fakat onların bunu kendi kendilerine geliştirebildikleri bir okul ortamını, aile ortamını oluşturabilmek belki de daha basit ve etkili olanıdır.  En güzel yarınlar çocukların olsun, bırakın onlar konuşsun.

Bonus Video

Bu ufaklık da yaptığı tuvaletten sonra şaşkınlığı ve düşüncelerini benmerkezci bir konuşma ile ifade ediyor 🙂

Kaynaklar ve İleri Okumalar
http://journals.sagepub.com/doi/abs/10.1177/0165025414556094?journalCode=jbdahttp://www.tebd.gazi.edu.tr/index.php/tebd/article/viewFile/259/243Winsler, A.; Fernyhough, C.; Montero, I. (2009). Private Speech, Executive Functioning, and the Development of Verbal Self-regulation. Cambridge University Press.Daya, K.L., Smith, C.L. (2013). Understanding the role of private speech in children’s emotion regulation. Early Childhood Research Quarterly Keleş, S., Alisinanoğlu. F., (2014). İlköğretim Online, 13(1), 205‐222.

Paylaşın, herkes okusun:
Onur Çalışkan:
Alakalı içerikler