Reddedildiğimizde yaşadığımız “kalp kırılması”, kol kırılmasıyla aynı acıya yol açar mı? Ya da “duyguların incinmesi” ayak bileğinin incinmesi gibi midir? En yakın arkadaşımız doğum gününe bizi davet etmediğinde, erkek arkadaşımız bizi terk ettiğinde, grup çalışması sırasında fikirlerimiz alınmadığında neler hissederiz? Belki de sorulması gereken soru şudur: Birileri tarafından dışlandığımızda/reddedildiğimizde fiziksel bir acı hissetmemiz mümkün mü?
Tüm insanlar olarak sosyal bir grubun içinde yer almak, kendimizi bir yerlere ait hissetmek zorundayızdır. Bu insan olmanın en önemli gerekliliklerinden biridir. Peki ait olduğumuzu düşündüğümüz gruplar tarafından dışlanmak/reddedilmek bize gerçekte ne hissettirir?
Araştırmacılar birileri tarafından “ait olma” durumumuzun tehdit edilmesini “Sosyal Reddedilme” ya da “Dışlanma” kavramları ile açıklamışlardır. Matthew Lieberman ve Naomi Eisenberger, bu konuyla yakından ilgilenmişler ve sosyal olarak dışlanmanın, birileri tarafından reddedilmenin beyinde ne gibi değişikliklere yol açtığını bulmak için bir araştırma düzenlemişlerdir. Bu araştırmada 3 katılımcı yer almaktadır. Her birine az sonra bilgisayar üzerinden birbirleri ile bir oyun oynayacakları söylenmiştir. Deney esnasında tüm katılımcıların fMRI ile beyinleri gözlenmiştir.
Oyunda; bilgisayardaki karakterlerini yöneterek ellerinde tuttukları topu birbirlerine atmaları gerekmektedir. Fakat deneyin asıl önemli kısmı katılımcılara açıklanmamıştır. Katılımcılar birbirleriyle top atma oyunu oynadıklarını sanarken, aslında bilgisayar ile oynamaktadırlar. Ve hamleler bellidir. Önce oyundaki 3 karakter birbirine top atarken, 7 hamle sonra denek dışarda bırakılmaktadır. 2 karakter (yani aslında bilgisayar) kendi kendine oynamaya başlamaktadır. Denek dışlandığı andan itibaren beyninde, fiziksel acı hissedildiğinde aktif olan bölge aktif olmaktadır, hem de hemen hemen aynı şiddette. Bu bölge beyinde “Dorsal Anterior Cingulate” olarak bilinmektedir.
Dewall ve arkadaşlarının 2010 yılında yaptığı bir diğer çalışmada ise katılımcılara ağrı kesici olarak bilinen Tylenol verilmiştir. Diğer bir gruba ise herhangi bir etki göstermeyen sahte ilaç verilmiştir. Fiziksel acıyı/ağrıyı azaltan ilacı alan gruptakilerin sosyal dışlanma sonrası hissettikleri duygusal acı da daha az olmuştur. Tabi ki bu durumda kişisel farklar göz ardı edilmemiş, dışadönük insanların bu acıyı daha rahat tolere edebildiği gözlenmiştir. Kırılgan kişiler ise birileri tarafından dışlandıklarında/ reddedildiklerinde hayatlarının en büyük acısını yaşamış gibi hissettiklerini bildirmişler, beyin aktiviteleri de buna destek çıkmıştır.
Tüm bunlardan yola çıkan psikologlar, ait olmanın insanın en temel ihtiyacı olduğunu kanıtlamışlardır. Bir grup ya da kişi tarafından reddedilmek/dışlanmak bu temel ihtiyacı etkilediği için psikolojik olarak zarar vermektedir. Aynı zamanda reddedilme durumu, insanın kendine olan saygısının azalmasına, kendi hayatı üzerindeki kontrolünün kaybedilmesine ve varoluş amacının azalmasına da yol açmaktadır. Çoğu zaman bu durum çok uç seviyelere gitmiş ve kişilerin bu dışlanmaya şiddetli bir şekilde tepki verdikleri görülmüştür. Ayağımızı kapıya vurduğumuzda içimizden gelen bir yeri yumruklama isteği bu şiddet eğilimini açıklamaktadır. Örneğin; eşinin kendisiyle ilgilenmediğini ve TV’dan başını kaldırmadığını gören bir kadın, dışlanmış hissetmiş ve tepkisini eşinin kafasına bir şeyler fırlatarak göstermiştir. Bunun daha ekstrem bir örneğine bakacak olursak, 1999’da Colorado’da bir lisede gerçekleşen olaya bakabiliriz. Çocukluklarından beri belli gruplar tarafından dışlanmış/reddedilmiş 2 lise öğrencisi, reddedilmenin hissettirdiği acı hissi sonucunda kendilerini öldürmeden önce 12 sınıf arkadaşını, öğretmenini öldürmüş 23 diğer kişiyi de yaralamıştır.
Tüm bunlar bize gösteriyor ki reddedilmek bizim için kabul edilemez bir olgu ve içten içe bize fiziksel acıyla eş değer bir duygu yaşatmakta. Yani aslında reddedilmemek için hoşlandığınız kıza bunu açıklayamamanız, bulunduğunuz gruptan dışlanmamak için gruptaki kişilerle uyumlu olmaya çabalamanız bu acıyı yaşamamak için ! Güçlü kalın !
Kaynaklar
http://www.apa.org/monitor/2012/04/rejection.aspx
http://www.scn.ucla.edu/pdf/Eisenberger,Jarcho,Lieberman,Naliboff(2006).pdf