Toplum olarak nasıl ayrı kutuplara çekildik? Nelerle uğraşıyoruz ve nereye gidiyoruz? Bilimin bundaki rolü ne? Ya da tam olarak rolü ne olmalı? Tüm bu kargaşanın bizi ne kadar doğru bir yere sürüklediğini tartışıyor Sinan Canan. Ona göre; “Hiçbir fikir,hiçbir din, yahut öğreti; insanların hayatını çekilmez yapmak , onları topyekun cehenneme sürüklemek, yahut çanlarına ot tıkamak için ortaya atılmamıştır.” Bu yüzden aslında üstümüze düşen bir sorumluluk olduğunu görmemiz gerekiyor belki de.. O bunu saçaklı düşünmek olarak adlandırıyor. Belki de şu günlerde en ihtiyacımız olan şey saçaklı düşünmektir.
Onun da ötesinde “uyum zekası” denilen şeyden korkmamız gerektiğini öğütlüyor. Nasıl olur da bazen doğru bildiğimiz yollar bizi kör eder, yaratıcılığımızı baltalar? En doğru sonucu verdiği için o yolu denemek belki de düşebileceğimiz en büyük yanılgıdır. Aslında tüm çığır açan yenilikler uyum zekası olmayan kişilerden çıkmamış mıdır? Onlar var olan sistemin akışı dışına bir adım atmışlar ve sonuçta o güne kadar hiç var olmamış bir bakış açısını gözlerimizin önüne sermişlerdir. Bu kişilerden biri olan Dr. Omalu ile tanışmak için heyecanlanmadınız mı?
Bilim ile her şey açıklanabilir mi?
Bilimdeki ilerlemeler hepimizin dudağını uçuklatacak türden. Buna rağmen hala insan zihninin ufacık bir kısmını bile çözümleyebildik diyemeyiz. Hala açıklayamadığımız onca şey var insana dair. Rasgele birilerine iyilik yapmak neden bize iyi hissettirir? Ya da tanımadığımız birinden iyilik görmek bize çok daha farklı hissettirirken, ailemizden aynı şeyi görmek o kadar büyük bir heyecan yaratmaz? Bilimle inanç birbirine ters midir? Seküler dünya görüşü ile ne kadar doğru sonuçlar elde edilebilir?
Aslında öğrendiğimiz şeyi ne çabuk unuttuğumuzu hatırlatıyor bu kitap bizlere. Sinan Canan onun için önemli olan bazı şeyleri hep birlikte hatırlamak, dönüp tekrar bakabilmek için kaleme almış “Unutulacak Şeyler”de. Bizi de kendiyle birlikte düşünmeye çağırıyor: “Hatırladıkça, birbirimize hatırlattıkça, daha insani, daha tatmin dolu, daha tamamlanmış bir hayat yaşayabileceğiz.”
Tüm bunlar ve daha fazlası, “Unutulacak Şeyler”de ele alınıyor. Bilimi daha yakından, hepimizin anlayacağı dilden ele alan Sinan Canan’a bir teşekkür borcumuz olsun.