Bugünün İşini Yarına Bırakmanızı Önleyecek 5 İpucu

Hiç bir rapor, özet ya da önceden yapmanız istenen bir konuşma için çalışmaya koyulduktan sonra maç sonuçların bakmanın, solitaire oynamanın ya da Facebook’ta sörf yapmanın daha az stresli olacağını fark ettiğiniz oldu mu ? Eğer öyleyse erteleme kulübene hoşgeldiniz; üniversite öğrencilerinin yüzde sekseni ve yetişkin nüfusunun en az yüzde yirmisi “erteleyici” diyebiliriz.* (Gerçi çoğu kişi anketleri bitirmek için motive olmamış olabilir.) Mesele şu ki birçok insan yapması gereken işleri, çoğunlukla kendi zararlarına olsa bile, erteliyor.

Herman Melville’nin Moby-Dick’i yazarken yaptığı gibi, işimizi bitirmemiz için kendimizi masaya zincirlemesi gereken bizler için bir umut var. Brandeis Üniversitesi Uluslararası İşletme Okulu’ndan psikoloji profesörü Andy Molinsky’nin ertelemenin üstesinden gelmek için beş ipucu:

1) (Eğer hazırsanız) güne en zor görevle başlayın.

En eski Mark Twain tavsiyesi sabah ilk iş canlı bir kurbağa yemektir, ve günün geri kalanında daha kötü hiçbir şey başınıza gelemez. Modern zaman çevirisi: Yapılacaklar listenizdeki en çok gayret gerektiren ve en zor işinizi diğer her şeyden önce yapın ve bir tik koyun. İyi bir tavsiye ama yalnızca gerçekten bu iş için hazırsanız. Bazılarımız sabahları çok da kendilerinde olmayabiliyorlar; aslında kurbağalarımızı, performasımızın zirvesindeyken, öğlen ya da akşam yememiz daha da iyi olabilir. Kısaca, buradaki tavsiye; ne zaman en iyi olduğunuzu fark edin ve o noktada kurbağanızı yiyin.

2) Hızlı yapılacak işlerinizi aşırı hızlı bir şekilde yapın.

Kariyerimin başlarında gelen kutumun e-posta akışını yönetmek için tüm e-postaları türlerine göre klasörlerde tutmak üzere tasviye aldım; klasörler bana yarın, cuma günü ya da haftaya yanıt vermemi söylüyorlardı. O zamanlar bu sesin ne kadar bunaltıcı ve etkisiz olduğunu düşündüm (ve hiç şüphe yok ki tavsiye kendisi gibi biraz etkisiz birinden gelmişti). Şimdi ise gelen bir mesajın süper hızlı bir değerlendirmesi yapıyor, gerçekten hemen yanıt verip verip veremeyeceğimi düşünüyor ve ardından eğer yapabilirsem hemen yanıtlıyorum. Şimdiki stratejimle bu yazıyı yazarken gelen kutumda şu an sadece toplamda 12 e-posta var.

3) Niyetinizi ortaya dökün (ve birine karşı sorumlu olun).

Eğer ertelemenin üstesinden gelmek -hepimizin olduğu gibi- konfor alanınızın dışında yer alıyorsa, şansınızı denemek için söz verin ve en iyisi bu sözünüzü aleniyete vurun. Özellikle mahremiyete önem veren biriyseniz ve ne üzerinde çalıştığınızı paylaşmak istemiyorsanız sözünüzü tüm dünyaya duyurmak zorunda değilsiniz. Ama onlara karşı mesul hissedebileceğiniz destekleyen birilerini bulun ve onlara anlatın. Bu bir yakın arkadaş, bir meslektaş ya da ait olduğunuz bir grup olabilir. Önemli olan sizin bu kişilere hesap vermede ne kadar sorumlu hissederseniz, hedefinizi gerçekleştirmeye daha yakın olmanızdır.

4) Küçük zaferler için kendinizi ödüllerin.

Erteleme ve mükemmelliyetçilik çoğunlukla el ele giderler. Mükemmeliyetçi ve üstün başarılılarımız birkaç e-postaya yanıt verdiğimizde ya da sabah ilk iş en zor görevimizi başarıyla tamamladığımızda bunun kutlamaya değer olmadığını düşünebilir. Fakat bunlar kutlamaya ve kayda değer başarılardır. Tereddüdü bırakıp bir işe başlamak ve konfor alanının dışında bir şey yapmak kolay değildir. Küçük zaferinizi kutlayın ve bir sonrakine geçin.

5) Unutmayın, her erteleme kötü değildir.

Adam Grant, ertelemenin aslında başka fikirleri değerlendirmek için kendimize izin verme, özgün yollardan düşünme ve halihazırdaki göreve geri dönmek suretiyle faydalı bir amaca hizmet ettiğini ortaya atmıştır. Tabii ki, burada gerçekten önemli bir uyarı var; gerçekten işinize dönmeniz gerek. Çünkü dönmezseniz, ertelemenin değerinin tadını çıkarmanın kendisi bir başka hileli erteleme tekniği haline gelir.

Nihayetinde ertelemenin üstesinden gelmek zorlayıcı olabilir ama yerinde bir planla ve ileriye dönük cesaretle zaman yönetimi ve üretkenlik konusunda büyük adımlar atabilirsiniz.

Kaynak

 

Paylaşın, herkes okusun:
Share

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir