Dünya Üzerinde Kocaman Bir Tabu: Ensest!

ensest, pedofili, parafili, cinsel sapkınlık,

Yüzyıllar boyu neredeyse tüm kültürlerde , uygarlıklarda en büyük yasaklardan bir olan ensesti aile veya akrabalar arasındaki istemli ya da istemsiz cinsel ilişki olarak tanımlayabiliriz. Kardeşler arasında, baba ve çocuk arasında, kuzenler arasında yaşanan cinsel ilişki fikri insanlarda tiksinti, üzüntü, öfke gibi birçok olumsuz duyguya yol açar. Böylesine bir konu hakkında bilgi sahibi olmak, özellikle çocuklarla yaşanan ensest ilişkilerin önüne geçmek ve önlemler almak için bizlere bir fikir verecektir.

 

Psikolojik Bir Rahatsızlık Olarak Ensest

Ensest, psikolojik bozukluklara tanı koymak için kullanılan DSM 5’te, parafili bozukluklarından pedofili bozukluğunun altında yer alır. En yaygın tipi kardeşler arasında olandır, ardından baba ve kızı arasında olan tip gelir.  Hukuki bir suç ve toplumsal bir yasak olduğu için ensestin görülme sıklığı hakkında net veriler elde etmek zordur. Fakat yapılan araştırmalar cinsel birleşme yaşanan ensestin görülme sıklığının %2, cinsel ilişki olmaksızın yaşanan ensestin %15-%20 arasında olduğu bulunmuştur.

Ensest Neden Bu Kadar Evrensel Bir Tabu?

Çekoslovakya’da yapılan bir araştırmada baba ve anne birincil dereceden yakın akraba ise  çocukların %45’inin bir doğum bozukluğu yaşadığı bulunmuştur. Biyolojik olarak, yakın akrabalarla doğurulacak olan bir çocuğun ebeveynlerinden ayrı ayrı çekinik genler alma olasılığı daha yüksektir. Çoğu zaman çekinik genlerin ciddi doğum bozuklukları gibi olumsuz etkileri vardır. Evrimsel bir açıdan bakacak olursak ensest tabusu uyumu ve avantajı koruduğu için bir hayli gereklidir.

Ensestin Yol Açtığı Psikolojik Sorunlar

Ensest ne yazık ki yaşandığı oranda su yüzeyine çıkmıyor bunu sebepleri çocuğun yaşadığı olayı normalleştirmesi, çocuğun olayın suçlusu olarak görmesi, ensestin suçlusunun çocuk üzerinde baskı kurması tehdit etmesi, çocuğun yardım yollarına erişememesi gibi durumlar olabilir. Böylesine tramvatik bir olayın da ensest mağdurlarının tramva sonrası stres bozukluğu, fazla özgüven eksikliği, intihar girişimleri, yeme bozuklukları, disosiyatif bozukluklar, tehlikeli ve rastgele cinsel ilişki yaşama gibi sorunlar yaşadığı bulunmuştur.

 

Türkiye’de Ensest

1993 yılında Türkiye’de yapılmış bir klinik araştırma sonucuna göre ensestin suçlu tarafının %57’sini öz babalar, %4’ünü öz ağabeyler, %13’ünü yakın akrabalar, %26’sını ise ikinci dereceden akrabalar oluşturmaktadır. Yasal başvuruda bulunmuş, mahkemesi sonuçlanmış ya da süren vakalarda ise saldırganların %39’unu öz baba, %15’ini öz ağabey, %17’sini yakın akraba, %28’ini ise uzak akrabalar oluşturmaktadır.

Ensest her ne kadar tiksinti, üzüntü verici olsa da bu konular üzerine konuşulmalı, tartışılmalı ve çözüm yolları üretilmeli. Senede 2-3 kere haberlerde görülükten sonra ülkece parlayıp “Bunların 5 tanesini sallandırcaksın bak bakalım bir şey kalıyor mu?” demek bir çözüm yolu değil gibi duruyor, bunun yerine çocuklara verilecek cinsel eğitim için çabalamak, çocukların rehberlik servisleriyle olan iletişimini kuvvetlendirmek, çocuklara kendi haklarını öğretmek gibi yollar daha kalıcı ve akılcı çözümler gibi görünüyor.

Konu hakkında olayın ciddiyetini gözler önüne seren ve detalı bilgilere erişebileceğiniz Birleşmiş Milletler’in Türkiye için hazırladığı rapora göz atabilirsiniz

http://www.unfpa.org.tr/rapyay/ensesrapor.pdf.

 

Kaynaklar

https://www.psychologytoday.com/blog/somatic-psychology/201302/trauma-incest

http://www.unfpa.org.tr/rapyay/ensesrapor.pdf.

http://www.sosyolojidernegi.org.tr/s/2300/i/bozbeyoglu_ensest.pdf

Kring, A.M., Johnson, S. L., Davison, G., Neale, J. (2015). Anormal Psikoloji.(M. Şahin, Çev.). Ankara : Nobel Akademik Yayıncılık. (Orijinal çalışma basım tarihi :2014)

Paylaşın, herkes okusun:
Share

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir