İnsanlarla Olan Fiziksel Mesafemiz | Kişisel Alan Nedir?

Tanımadığınız bir insanla çok yakın bir mesafede bulunmak neden rahatsız edici olur? Peki yakın mesafede olan kişi tanıdığımız biri ise neler hissederiz? Mesafenin artması  ya da azalmasına verdiğimiz tepkiler bize ne gibi avantajlar sağlar? Tüm bu sorular psikolojide “ kişisel alan ” adı verilen bir fenomeni işaret etmektedir. Daha önceki (tıklayınız) bir yazımızda kişisel alanı ve ihlali durumunda neler yaşandığı üzerine bazı bilgiler aktarmaya çalışmıştık. Bu yazımızda ise kişisel alanın neden var olduğu ve ne şekilde farklılaştığı üzerinde durmaya çalışacağız.

Öncelikle kişisel alanın ne olduğunu tanımlamakta fayda var. Kişisel alan; kişilerarası ilişkilerin coğrafi boyutu yani yüz yüze etkileşim içindeki insanların birbirlerinden uzaklıkları ve birbirlerine göre konumları olarak tanımlanabilir. Hepimizde hatta hayvanlarda bile belirgin bir şekilde karşımıza çıkan kişisel alan, yaşamsal süreç içerisinde önemli işlevlere sahiptir. Kişisel alanın dokunma, koklama, görme ve işitme gibi duyusal süreçlere bağlı olması nedeniyle iletişim işlevi gördüğünü söyleyebiliriz. Bunun yanında çevreden gelebilecek saldırgan davranışlara karşı kendimizi koruma işlevi gördüğünü söylemek çok da şaşırtıcı olmayacaktır.

çevre psikolojisi, psikoloji, kişisel alan

Kişisel alan yaşadığımız her an bizi çevreleyen sınır olup,  hangi ortama gidersek gidelim kişisel alanımız varlığını korumaktadır. Ancak bazı durumlarda kişisel alanımıza ihlaller söz konusu olabilmekte.. Örneğin sevgilinizin ya da annenizin sizin yanınıza gelerek sizi kucaklaması kişisel alanın ihlalidir. Ancak buradaki ihlal bizim izin vermemiz yoluyla oluşmaktadır. Bazı durumlarda ise izinsiz ihlaller söz konusu olabiliyor. Bu ihlaller herhangi bir el şakasından taciz olaylarına kadar çeşitlilik gösteriyor.

Ayrıca kişisel alanımız çevremizde ki insanlara mesaj verme yöntemi olarak da işlev görebilmektedir.  Örneğin sevgilinizle yakın durmanız çevrenizdekilere başınızın bağlı olduğu mesajını veriyor olabilir. Ya da hoşlandığınız bir kişiyle olan sohbetiniz sırasında o kişiye fiziksel mesafeniz karşı tarafa hoşlandığınız mesajını veriyor olabilir.

Kim kime ne kadar yakın?

Kişisel alan üzerinde çalışan araştırmacı Edward Hall kişiler arası mesafeleri dört sınıfa ayırarak açıklamalar getirmiştir. Hall’a göre 0-45cm’ye kadar olan mesafe yakın ilişki mesafesidir. Bu mesafede şiddetli duygular, diğerinin kokusunu ve ısısını hissetmek ve fısıltıların duyulması mümkündür.  45cm-125cm arası ise kişisel mesafe olarak tanımlanır. Bu mesafe iyi arkadaşlık ilişkilerinin dahil olduğu mesafedir. 125cm-370cm arası ise sosyal mesafe olarak tanımlanır. Bu durumda ise daha çok birbirine yabancı olan insanların iletişimi söz konusudur. Okulunuzun kafeteryasında kasada sizden para alan kişi ile olan iletişiminiz sosyal mesafeye dahildir. Son olarak ise kamusal mesafe 370cm’nin ötesini belirtmektedir. Bu mesafeye bir seminer ya da miting alanında konuşan kişi ile olan mesafeniz örnek verilebilir.

çevre psikolojisi, psikoloji, kişisel alan

Yakınlık uzaklık neye göre değişiyor?

İnsanların kişisel alanı işte tam şu nedene bağlı olarak değişiyor demek pek de mümkün değildir. Altında yatan bir sürü neden olabilir. Ancak birkaçı üzerinden örnekler vermeye çalışalım. Kişisel alan üzerinde etkili faktörlerden ilki yaştır. Yapılan çalışmalar yaş arttıkça kişisel alanın sınırlarının arttığını göstermektedir. Bunun yanında kişilik özellikleri kişisel alan üzerinde etkiye sahiptir. Dışadönük kişilik özelliğine sahip olan bireyler kişiler arası mesafeyi kısa tutarken içedönük kişiler başkalarıyla olan mesafelerini olabildiğince uzak tutarlar. Ayrıca psikiyatrik bozukluğu olan bireylerin kişisel alanlarının bozukluğun semptomlarına göre değiştiği görülmüştür. Bunun dışında fiziksel olarak engelli olan bireylere olan mesafemizi arttırdığımızı araştırmacılar açıkça ortaya koymuşlardır. Bir kimseden korkmak ya da rekabet içerisinde olmak kişisel alanımızı arttırmaktadır. Bununla birlikte yanımızdakinin yüksek statüden olması mesafenin arttırılmasına neden olabilmektedir.

Görüldüğü gibi kişisel alan bir çok faktör tarafından etkilenip değişebilen bizim için yaşamsal değeri olan ve çoğu zaman bilinçsiz bir şekilde bize eşlik eden ve bir an olsun yalnız bırakmayan en yakın arkadaşımız gibidir. Artık kişisel alanın koruma işlevinin yanında mesaj verme işlevinin olduğunu da bildiğimize göre çevremizdeki kişileri gözlemleyerek ilişkileri hakkında bir takım çıkarımlar yapmaya çalışabiliriz. Yaptığınız çıkarımların doğruluk oranlarını bizimle paylaşabilirsiniz 😉

Kaynaklar

Göregenli, M. (2013) Çevre Psikolojisi; İnsan ve Mekan İlişkileri, İstanbul Bilgi Üniversitesi Yayınları.

 

 

Paylaşın, herkes okusun:
Share

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir