Dindarlık tam olarak ne anlama gelir? Dindarlık hangi istekler sonucu şekillenir? Dindarlık toplumun bir kesimi tarafından hoş karşılanırken başka bir kesimi tarafından neden olumsuz olarak görülür? Dindarlığın kaynakları nelerdir ve türleri var mıdır?
Tüm bu soruların cevapları görece yeni bir bilim olan din psikolojisi tarafından cevaplanmaya çalışılmaktadır. Aslında din psikolojisinin tarihi, psikoloji biliminin kurucularından William James’e kadar uzanır. Bununla birlikte bilimsel araştırmalar daha çok son dönemlerde yapılmaktadır. Bu çalışmaların büyük çoğunluğu dindarlığı tanımlamak ve düzeylerinin neye göre değiştiğini anlamak üzerine yoğunlaşmıştır. Aslında bu denli merak uyandıran bir konunun son zamanlarda daha çok çalışılması çok da şaşırtıcı bir durum değildir. Bu yazımızda biz de dindarlık konusu üzerinde duracağız. O halde din psikolojisi bağlamında dindarlığı tanımlayarak insanların hangi dindarlık türlerine göre davranışlarını şekillendirdiğini incelemekle başlayalım.
Dindarlık; herhangi bir dinin, inanç ve öğretilerinin belli bir zaman ve şartlarda belli bir kişi, grup ya da toplum tarafından yaşanmasını ifade eder. Tanıma bakıldığında dindarlığın hem bireysel hem grup ya da toplum kökenli etkileri olduğu anlaşılmaktadır. Peki dindarlık kelimesi herkes için aynı şeyi ifade eder mi ya da dindarlığın çeşitleri var mıdır? Aslında dindarlığın bireysel anlamda tek bir çeşidi olduğunu söylemek pek mümkün değildir. Hatta ne kadar dindar kişi varsa o kadar dindarlık çeşidi vardır diyebiliriz. Ancak Amerikalı psikologlar dindarlığı daha iyi anlamak için bazı dindarlık tipleri ve yönelimleri belirlemişler.
Dindarlık tipleri nelerdir?
Birçok psikolog tarafından farklı tanımlamalarla bazı dindarlık tipleri belirlenmiş. Birkaç görüşü ele almaya çalışalım.
Dindarlığı benlik ve düşünce fonksiyonu olarak ele alan Gruehn’e göre 3 tip dindarlık bulunmakta. Akılcı tip dindarlık grubundaki bireylerde dindarlık davranışları sergilenirken zihinsel yoğunluk baskındır ve benlik fonksiyonu silik durumdadır. Filozoflar ve ilahiyatçılar bu grup içerisinde yer alır. Mistik tip dindarlık grubundaki bireylerde ise benlik fonksiyonu ağır basmakta, zihinsel yoğunluk silik durumda kalmaktadır. Son olarak Merkezi tip dindarlıkta ise akıl ve benlik dengelenmiş durumdadır.
Dindarlığı bir grup paylaşımı olarak ele alan Erik Fromm ise iki tür dindarlık tipi belirlemiştir: Otoriter dindarlık ve hümanister dindarlık. Otoriter dindarlıkta kişilerin temel özelliği; insanların kendileri dışında görülemez, duyulamaz, tutulamaz bir varlığa teslimiyetidir. Bu dindarlık tipinin en büyük erdemi itaat, en büyük günahı ise itaatsizliktir. Hümanister dindarlıkta ise kişi yaşantısında önce sevgi ve akıl gibi kişisel güçlerini geliştirmeye çalışır. Erdem olan şey kendini gerçekleştirmedir. Burada baskın olan duygu sevinçtir ve mutluluktur.
Son olarak toplumla ilişkili dindarlık tipleri ise Türkiye’de yapılan bir çalışma sonucu ortaya koyulmuştur. Bu tipler; liberal, muhafazakâr, dogmatik ve fanatik dindarlıktır. Liberal dindarlıkta bireylerin hayatlarında dinin belirleyiciliği yoktur ve bireyler günlük hayatlarında dini yaşamazlar. Bununla birlikte herkesin dini inancına saygılı ve hoşgörülüdürler. Muhafazakar dindarlıkta ise kişilerin merkezi tutumları dini inançlardan etkilenir. Günlük yaşamları dini değerler tarafından belirlenir. Çocuklarına çok iyi bir din eğitimi vermek isterler. Toplumsal gelenek ve değerlere önem verirler. Diğer bir tür olan dogmatik dindarlıkta, kişilerin merkezi tutumunda dini değerler çok fazla belirleyicidir. Bu grubun muhafazakar dindarlardan ayrıldığı taraf ise kendi dini grupları dışındakilere ayrımcılık gösterebilmeleridir. Diğer gruplara sert ve hoşgörüsüz davranabilirler. Fanatik dindarlar dine bağlılıklarında aşırı bir tutum gösterirler. Kendileri gibi inanmayanlara karşı saldırganca eğilime sahiptirler. Başkalarını kendileri gibi inanmaya zorlayabilir inanmadıkları zaman hayatlarına kastedebilirler.
Dindarlık Yönelimleri Nedir ve Nelerdir?
Dindarlığı etkileyen temel özelliklerden bir tanesi dindarlık yönelimleridir. Dindarlık yönelimi insanların dini inançlarını yaşarken asıl niyetleri ve ulaşılmak istenen amaçları belirtmektedir. William James 2 tür dindarlık yönelimi tanımlamıştır: Dış güdümlü dindarlık ve içgüdümlü dindarlık. Dış güdümlü dindarlık yönelimini benimseyen kimseler için dini değerler birinci derece öneme sahip değildir. Daha çok kişisel veya grup istek ve amaçlarına ulaşmaya yarar sağlayacak bir araç konumundadır. Onlar açısından din, toplumda bir makam ve mevki elde etme, başkalarının gözünde itibarlı olma, yaşanan sorunlar için telafi, güven ve rahatlık sağlama gibi kendi istekleri doğrultusunda kullanılan bir sistem olarak ifade edilebilir. Bu kişiler dini değerleri istedikleri gibi yorumlar ve dini kullanırlar. İçgüdümlü dindarlık ise dini değerleri içlerinde yaşayan dini kullanmak yerine hayatının her alanına dini yerleştirip ona göre davranışlarını şekillendiren kişilerdir. Din kişinin tüm benliğini kuşatmış durumdadır ve bu kişiler kendilerini dine adamışlardır. Son olarak Batson ve Ventis tarafından James’in dindarlık yönelimlerine ek olarak “araştırma olarak din” yönelimi eklenmiştir. Bu yönelime göre din amaç ya da araç değildir. Bu kişiler dini araştırma olarak algılarlar. Varoluşsal soruları korkusuzca yanıtlamaya çalışırlar. Bu yönelim daha çok bilim insanları ve entelektüel kimseler arasında görülür.
Tüm bu yönelim ve dindarlık türleri dindarlığı anlamakta önemli katkılar sunuyor olmakla birlikte hala yeterli değildir. Bu nedenle dindarlık ve dinin psikolojik kaynakları ile ilgili yeni yazılarımızı beklemede kalınız.
Kaynaklar
Hökelekli, H. (2008). Din psikolojisi. Diyanet Vakfı Yayınları. Ankara
Hökelekli, H. (2008). Din psikolojisine giriş. Dem Yayınları. Ankara