Artık “pornonun içine doğulan” bir çağda yaşıyoruz. Yeni nesil çocuklar önceki nesillere oranla yüksek hızda internet bağlantısıyla ve pornografiye erişim olanağıyla daha farklı bir ortamda yetişiyor.
Çocuklarda pornografiye ulaşılabilirlik ve maruz kalma, hem daha erken yaşta hem de her zamankinden daha fazla karşılaşılır hale geldi. Buna ek olarak, yeni araştırmalar, pornonun beynin gelişimi, cinsel sağlık ve ergenlik çağındaki gençler arasındaki ilişkiler üzerinde olumsuz etkisinin olduğunu göstermektedir.
Porno ve Ereksiyon İşlev Bozukluğu
İngiltere’de yapılan yeni bir araştırmada, İngiliz ergen erkekleri % 40’ı düzenli olarak porno izlediğini kabul etti. Bu istatistik sizin için bir anlam ifade ediyordur veya etmiyordur ancak dikkat çekici olan, genç nesiller arasında ereksiyon sorunundaki artıştır.
Bunun bir sebebi internetteki çok miktarda cinsel uyaranın bulunmasıdır. Profesor Gary Wilson bu konu hakkında, çok farklı ve aşırı sayıdaki porno içeriği izleyiciler için gerçek seks esnasında daha az uyarılmaya yol açıyor, diyor. “Aşırı yenilikler, belirli fetişler, sürprizlerle dopamin seviyelerini yükseltip cinsel olarak fazladan uyarılmaya ihtiyaç duyuyorlar.” şeklinde ilave ediyor.
İstatistiksel olarak, 1992’de ereksiyon işlev bozukluğu (EİB) oranı %5 dolaylarındaydı. 2012 yılında İsviçre erkekleri arasında yapılan bir araştırma, 18-25 yaş arasındaki çocuklar arasında neredeyse %33 olduğunu bulmuştur. Bazı ürologlar, aşırı pornografi kullanımının ereksiyon işlev bozukluğu ile ilişkili olduğuna inanmaktadır.
İlişkisel ve Bilişsel Sorunlar
Erkek Üreme ve Üroloji Derneği’nin eski başkanı Dr. Ajay Nangia, ” Bu erkeklerde bir duyarsızlaşma türü var ve sadece seks yaparken bir filmdeymiş gibi hissettiklerinde uyarılma gerçekleşiyor.” diyor. Yani, gerçek bir kadınla kafalarındaki geçmiş porno sahneleri ve görsellerin fantazisini kurarak sevişebiliyorlar. “Başka biriyle seks yaparken porno hakkında fantezinin normal olduğunu düşünüyorum”. Bunu diyen kişi 26 yaşındaki bir erkek ve 14 yaşındayken günde 10 kere porno izleyerek mastürbasyon yaptığını söyledi. Bu durum kadınların nesneleştirilmesi değil; aynı zamanda ilişkideki ve seksteki bağlantıda ayrışma, duygusal kaçınma yaratması muhtemeldir.
Cinsel imgelemedeki bu yeni dijital çağda, ortaokul ve lise çağındaki erkekler kızlardan telefon yoluyla müstehcen fotoğraflarını isteyebiliyorlar. Bu oran gitgide artıyor. Bu noktada ilişki içinde bir zorlama olabileceği gibi fotoğrafın yayılması gibi bir tehlikesi de var.
Cinsel uyaranlarla gelişen bir ergen beyni için araştırmacılar uzun vadede büyük sıkıntılar olabileceği konusunda uyarıyor. Zevki erteleme, dikkati toplama, karar verme ve diğer bir dizi bilişsel işlevlerde aşırı pornografiye maruz kalma ile oldukça tehlikeye girebilir.
Çeviri Kaynağı
https://www.psychologytoday.com/blog/minority-report/201701/born-porn