Çalışmanız gereken bir vize veya final sınavı için 2 hafta boyunca sistematik olarak çalışırım diye düşünüp çalışmalarını son geceye erteleyenlerden misiniz? Yoksa son gece bile son saatlere kadar erteleyenlerden misiniz? Bitirmeniz gereken bir ödevi ya da bitirmeniz gereken bir işi erteleyip bu durumdan sürekli şikayetçi olanlardan mısınız? Sürekli ertelediğiniz için biriken dağ gibi bulaşıkları her gördüğünde bundan sonra her gün düzenli olarak yıkayacağım deyip yine aynı döngüde kendini bulanlardan mısınız? Yazımız sizin için geliyor.
Erteleme davranışı hemen hemen herkesin hayatının bir anında yaptığı belki sonucunda pişman olduğu herkesçe bilinen bir davranış olarak karşımıza çıkıyor. “Bugünün işini yarına bırakma” deyişini duymayan var mı? Sanırım içinizden tabi ki yok diyorsunuzdur Çünkü çok sık deneyimlenen bir davranıştır değil mi? Peki ya nedir “Erteleme Davranışı”? Kaç çeşidi vardır? Kimler erteler? Okumaya devam edip kendimizi satırlar arasında aramaya devam edelim.
Bilim insanları erteleme davranışı üzerine çeşitli tanımlamalar yapmışlardır. Yapılan tanımlamaların pek azı birbirinden farklılaşmaktadır. Buna göre erteleme davranışı; zamanında yapılması gereken ve önceliği olan bir işi gereksiz olarak geciktirme ya da son ana bırakma olarak tanımlanmaktadır (Knaus, 2008). Ayrıca ertelemenin farklı şekilde sınıflandığını söyleyebiliriz. Örneğin; kararları erteleme, kişilik özelliği olarak erteleme, rutin işlerde erteleme, kaçınmacı erteleme, durumsal erteleme ve akademik erteleme. Bu ve bunun gibi artırabileceğimiz birçok sınıflama mevcutken çalışmacılar genel olarak 2 tip erteleme üzerinde çalışmışlardır. Bunlardan ilki kişilik özelliği olarak erteleme iken ikincisi ise akademik ertelemedir. Bizde yazımızı bu iki erteleme üzerinden ilerleteceğiz.
Kişilik özelliği olarak erteleme; bireyin bir işi ağırdan alarak ertelemeye yatkın olması olarak tanımlanırken ek olarak kronik erteleme şeklinde de adlandırılır. Bu davranış bireyin bir şeyi başlatmasına ve tamamlamasına engel olacak şekilde ertelemeyi alışkanlık haline getirdiğini göstermektedir. Akademik erteleme ise akademik çalışmaları başlatmak ve tamamlamaya engel olan erteleme şeklinde tanımlayabiliriz. Peki neden erteliyoruz. Ertelememiz üzerinde kişilik özelliklerimizin etkisi var mı? Kadın ya da erkek olmamızın erteleme üzerine etkisi olabilir mi? Acaba üniversite birinci sınıfta olmak ile son sınıfta olmak arasında bir fark var mı? Bu soruları kendi ülkemizde yapılan bir çalışma ile cevaplamaya çalışalım.
Türkiye’de yapılan bir çalışmada üniversite öğrencilerinin erteleme davranışları incelenmiştir. Çalışmaya bakıldığında dikkat çekici olan ilk sonuç erkeklerin kadınlara oranla erteleme davranışlarının daha yüksek olduğu yönündedir. Bu konu üzerine yapılan diğer çalışmalar cinsiyetin önemli olmadığını vurgularken ülkemizde yapılan bu çalışma cinsiyeti önemli olarak ortaya koymuştur. Bu sonuç kültürel olarak erkeklik ve kadınlık rollerinin erteleme davranışı üzerinde etkili olabileceğini düşündürmektedir. Ayrıca üniversite öğrencilerinin kaçıncı sınıfta oldukları erteleme davranışı üzerinde etkili bulunmuştur. Sınıf düzeyi arttıkça erteleme davranışı da artmaktadır. Günümüz Türkiye’sinde üniversite de sona yaklaştıkça artan geçim ve iş kaygılarının bu erteleme davranışını arttırdığı söylenebilir.
Çalışmada nevrotiklik kişilik özelliği ile özdenetim kişilik özelliği ile erteleme davranışı arasında önemli ilişkiler bulunmuştur. Bu kişilik özelliklerini kısaca tanımlayacak olursa; nevrotiklik; duygusal dengesizlik olarak adlandırılır, kaygı ve depresyon gibi olumsuz duyguları kolayca yaşama eğilimini ifade ederken; özdenetim ise sorumluluk sahibi olmayı öz denetim sahibi olmayı ve planlı hareket etmeyi ifade eder. Bu çalışmaya göre özdenetim kişilik özelliği yüksek olan kişilerin genel erteleme davranışının daha az olduğu ortaya koyulmuştur. Nevrotiklik yani duygusal dengesizlik boyutu yüksek olan kişilerin ise erteleme davranışının yüksek olduğu bulunmuştur. Kişilik özelliği olarak ele alınan nevrotiklik özelliği kişinin duygu durumunda ki değişimlere duyarlı olduğunu göstermektedir. Yapılan çalışmada erteleme davranışı ile nevrotik kişilik özelliği arasında ilişkinin var olması bu kişilerin yüksek stres, olumsuz duygusal deneyimler, çeşitli olumsuz yaşam olayları karşısında erteleme davranışına yönelebileceğini göstermektedir. Bu ve bunun gibi duygu duruma sahip olduğumuzu düşünüyor ve erteleme davranışlarımız akademik ve sosyal birçok alanda bizi sorunlarla baş başa bırakıyorsa bir uzmandan yardım almak fayda sağlayabilir. Unutmayın bugünün işini yarına bırakmak pişman olacağımız birçok duruma sebebiyet verebilir.
Kaynaklar
Doğan, T., Kürüm, A. ve Kazak, M. (2014). Kişilik Özelliklerinin Erteleme Davranışını Yordayıcılığı. Başkent Üniversitesi
Balkıs, M., Duru, E., Buluş, M.ve Duru, S. (2006). Üniversite öğrencilerinde akademik erteleme eğiliminin çeşitli değişkenler açısından incelenmesi. Ege Eğitim Dergisi, (7) 2, 57-73.
Erteleme bozukluğu için tedavi varmi