Fransız bilim insanları insan gözündeki küçücük hücrelerde disleksi ‘nin potansiyel tedavi edilebilir, gizli saklı nedenini bulmuş olabileceklerini söylüyorlar.
Küçük bir çalışmada, daha dislektik olanların -tek bir göz yerine- her iki gözünde bulanıklık ve karışıklığa neden olan dominant yuvarlak beneklerin olduğunu buldular.
İngiliz uzmanlar araştırmanın oldukça heyecan verici olduğunu söylediler ve disleksiyle görme arasındaki bağlantının altını çizdiler.
Fakat tüm disleksisi olan bireylerin aynı sorunu yaşamayacaklarını da belirttiler.
Disleksisi olan insanlar zekalarının normal olmasına rağmen okumayı, hecelemeyi ya da yazmayı öğrenmede sorun yaşarlar.
Genenellikle harfler hareket ediyormuş gibi görünür, yanlış sırada olurlar ve disleksisi olan insanlar sağı solu ayırmada sorun yaşarlar.
İnsanlar bir baskın göze ve yine aynı şekilde sağ ya da sol olmak üzere tek baskın ele sahiplerdir.
Lekelerin Şekli
Proceedings of the Royal Society B dergisinde yayınlanan ve Rennes Üniversitesinde yapılan çalışmada bilim insanları 30 disleksisi olan ve 30 disleksisi olmayan insanın gözünü incelediler.
Gözün derininde kırmızı, yeşil ve mavi -renkten sorumlu- konilerin olduğu yerde bulunan lekelerdeki şekil farklılığı olduğunu buldular.
Disleksisi olmayan insanlarda, mavi konisiz lekelerin bir gözde yuvarlak ve diğer gözde dikdörtgen ya da düz olmayan bir şekilde olduğu, yuvarlak olanı daha baskın yaptığını keşfettiler.
Fakat disleksisi olanların her iki gözünde de hiçbir gözün baskın olmadığı anlamına gelen aynı yuvarlık şekilli leke vardı.
Bu beynin, gözlerden gelen iki belli belirsiz oranda farklı görüntüyle karışmasına neden olabilir.
Araştırmacılardan Guy Ropars ve Albert le Floch, bu asimetri eksikliğinin okuma ve heceleme zorluğunun biyolojik ve anatomik temeli olabileceğini söylediler.
“Disleksisi olan öğrencilerin iki gözü birbirine eşdeğerdir ve beyinleri bir görsel sahnenin ard arda gelen iki nispeten farklı versiyonlarına inanmak zorundadır.” diye eklediler.
Tek bir neden yok !
Disleksi uzmanı ve Oxford Üniversitesi nörobilim bölümünden emekli öğretim görevlisi Profesör John Stein, bir gözde baskın bir lekenin; beynin iki lobu arasında daha iyi bağlantılara ve bu nedenle daha iyi görüşe sahip olmak anlamına geldiğini söyledi.
Araştırmanın oldukça ilgi çekici olduğunu, çünkü okurken göz baskınlığının önemini vurguladığını söyledi.
Ama araştırmanın bu farklılıkların neden bazı insanların gözünde ortaya çıktığıyla ilgili hiçbir bilgi vermediğini belirtti.
Fransa’da yapılan bu deneyin şu anki testlerden daha objektif olduğunu fakat ‘herkesin disleksisini’ açıklamanın pek mümkün olmadığını söyledi.
Disleksi nüfusun %10’unu etkileyen genellikle kalıtsal olan bir durumdur fakat ortaya çıkmasında çevresel faktörlerin de rol oynadığı düşünülmektedir.
“Disleksi olmak için bir sorun olmasına gerek yok, disleksinin arkasında yatan bir sebep de yok.”