Doğum Sonrası Depresyonu Nedir? | Psikolezyum

Bebeğini 9 ay boyunca kucağına almayı bekleyen bir kadının, doğumdan sonra en mutlu zamanını yaşayacağını umarız. Peki ya öyle olmazsa? Anne daha isteksiz, mutsuz, sinirli ya da uykusuz olmaya başladıysa? Doğum sonrası yaşanan tüm bu sıkıntıları geçirdiyseniz ve halihazırda yaşıyorsanız, yalnız değilsiniz !

143-141956-postpartum-5-1462434744

Doğum Sonrası Psikoloji

Doğum sonrası dönemdeki annelerde duygusal dalgalanmalar yaygındır. Normal olan bu dalgalanmaların birkaç hafta içerisinde azalmasıdır. Fakat bazı anneler bu süreci daha uzun yaşarlar ve çoğu zaman atlatmaları için bir yardıma ihtiyaç duyarlar.  Bu duygusal dalgalanmalar şiddetine göre 3 boyutta incelenebilir: Annelik hüznü,  doğum sonrası depresyon ve doğum sonrası psikoz. Yeni annelerin %50-%80 ‘inde annelik hüznü görülmektedir. Annelik hüznü yaşayan kadınlarda ağlama, uyku problemleri, kayıp ve keder duyguları görülmektedir. Bu durum ilaç kullanımını gerektirmez fakat süresinin uzaması ve şiddetinin artması depresyona dönüşme riskini arttırır.  Doğum sonrası psikoz ise daha şiddetli olarak, annenin bebeğe ve kendine zarar verme düşüncelerinin sık sık gözlendiği bir sendromdur.  Ağlama ve duygusal değişim dönemleri görülebilir, bunun dışında bebeğin sağlığı ile ilgili takıntılı düşünceler, kafa karışıklığı, düşüncede dağınıklık gözlemlenebilir. Yine psikoz sendromu yaşayan annelerin %50’sinde sanrı, %25’inde de halüsinasyon görülmektedir. Böyle bir durumda anne kesinlikle gözlem altında tutulmalı ve tedavi uygulanmalıdır.

doğum sonrası depresyonu

Doğum sonrası depresyon ise şiddet olarak psikozdan daha düşüktür fakat anne öz kıyım düşüncelerine sahip olabilir. Bu yüzden kesinlikle yardım almalıdır. Oysa çoğu anne en mutlu olmaları gereken dönem olduğunu düşünüp, bu tarz düşüncelere ve olumsuz duygulara sahip olduğu için kendisini suçlamaktadır.  Aslında birçok anne bebek sahibi olduğu için mutsuz ya da bebeğini sevmiyor değildir, sadece yaşadıkları duygu değişiminden çok daha fazla etkilenmişlerdir. Beck çalışmalarının sonucunda bazı faktörlerin doğum sonrası depresyon yaşama olasılığını arttırdığını öne sürmüştür. Aşağıdaki tabloda bu faktörlere yer verilmiştir.

Screen Shot 2016-07-09 at 15.06.02

Bunların dışında; kendi hayatları üzerinde daha az kontrolü olduğunu düşünen kadınların doğum sonrası depresyon yaşama olasılıkları daha yüksek bulunmuştur. Nicolson’a göre bu durum 2 model ile açıklanabilir. Klinik modelde doğum sonrası depresyonu bir hastalık olarak tanımlarken; sosyal model ise doğumun bir yaşam olayı olduğunu ve doğum sonrası depresyonun bu yaşam olayına bir yanıt olarak yaşandığını kabul eder. Çocuk sahibi olmak kadın için bir kazançtı;, fakat cinsel çekiciliğin kaybedilmesi,  vücut şeklinin bozulması, kişisel alan kaybı, arkadaşlarla geçirilecek zamanın azalması gibi etkenlerin doğum sonrası depresyon yaşanmasına neden olduğunu öne sürmektedir. Yani bir nevi bu kayıplara karşı yaşanan yas, “doğum sonrası depresyon” olarak adlandırılır.

Doğum Sonrası Depresyonu Olan Anne İçin Neler Yapılabilir?

Tedavi süreci de annenin belli konulardaki düşüncesini değiştirmeye yöneliktir. İlaç ve biyolojik tedaviler dışında annenin kendine güvenini kazandırmak,  desteklemek, bilgilendirmek öncelikli hedeflerdir. Annenin bu dimagesönemde dinlenmesi ve aile bireylerinin ona olan desteği sağlanmalıdır. Aynı zamanda bu dönemde bebeğin anneden ayrılması kesinlikle olumlu bir sonuç getirmeyecektir. İkisinin de gözlem altında olması ve ilişkilerinin desteklenmesi gerekmektedir. Aynı zamanda bu dönemde babaların daha fazla destek vermesinin doğum sonrası depresyonu azalttığı bulunmuştur. Yani babalara daha çok iş düşüyor gibi görünüyor 🙂

Çoğu anne yaşadığı  tüm bu olumsuzluklar sonucunda kendini suçlu ilan etmekte ve bu durumu kimseyle paylaşmama yolunu seçmektedir. Oysa ki doğum sonrası dönem bebek ve anne arasındaki iletişimi etkilemektedir. Eğer yeni bir anneyseniz ve böyle duygularla savaşıyorsanız, suçlu olmadığınızı kabul etmelisiniz. Sadece ufak bir yardıma ihtiyacınız var ! Ve yeni annenin bir yakınıysanız, onda gözlemlediğiniz en ufak bir olumsuz duyguyu gözden kaçırmamalı ve olabildiğince ona destek olmalısınız !

 

Edinburgh doğum sonrası ölçeğine göre kendinizi değerlendirmek için buraya tıklayabilirsiniz. 

 

 


Kaynaklar

Kara, B. ve arkadaşları (2001). Doğum Sonrası Depresyonu. Üsküdar AÇS-AP Eğitim Merkezi. 10(9). 333-334.

Marakoğlu, K. ve arkadaşları (2009). Postpartum Depresyon. Türkiye Klinikleri J Med Sci 29 (1). 206-14.

Santrock, J. W. (2014). Yaşam boyu gelişim. Ankara: Nobel Akademik Yayıncılık.

 

Paylaşın, herkes okusun:
Share

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir