“Sinestezi Nedir ?” yazımızda Pharrel Williams’ın da sinesteziye sahip olduğundan bahsetmiştik. Sizce Williams gibi farklı şiddetlerde sinestezi yaşayan arkadaşların ve Alzheimer hastası bir kadının günlüklerini okumak nasıl olurdu ? Sinestezi bir lütuf mu yoksa bir hastalık mı konusu tartışıladursun, biz sinestezinin nasıl olduğunu bir de Jeffrey Moore’un kaleminden Sinestezya’yı okuyalım.
Noel sinestezi yaşamasının yardımıyla renklerle kodlama yaparak çok iyi bir hafızaya sahip olsa da yazarın ironinin dibine vurduğu karakter olan Noel’in annesi Stella Alzheimer hastası bir tarih öğretmenidir. Noel’in arkadaşları olan ve genç yaşta Alzheimer hastalığının pençesine düşen Stella’yı tedavi etmeye çalışan JJ, Norval ve Noel’in aşık olduğu Samira da farklı türlerde ve şiddetlerde sinestezi deneyimi yaşamaktadırlar. Her birinin günlüklerinin birleştirilip bir olay örgüsü oluşturulmasıyla ortaya çıkan bu hikayeye Dr. Émile Vorta’nın dipnotları damgasını vuruyor ve kendinizi doktorun laboratuvarına girmiş de günlükleri bulup gizlice okumuş gibi hissediyorsunuz.
Kuşkusuz okurken zevk almak da önemli, fakat “Ay ben perfpektif insanıyım, değişik değişik bakmam lazım !” diyorsanız o zaman güzel bir haberimiz var; Sinestezya tam sizlik ! Sinestezinin yaygınlığı çok düşük de olsa Alzheimer hastalığının yaygın görülen bir demans türü olduğu unutulmamalıdır. Umuyoruz ki bu kitap sadece sinestezi yaşayanların nasıl duyumsadığını ve dünyayı algıladığını değil; Alzheimer’la mücadele eden hem hastaların hem de yakın çevrenin neler hissetiğini ve hayatlarını nasıl sürdürmeye çalıştıklarını anlamanız ve empati yapmanız konusunda yardımcı olur.
Yazar : Jeffrey Moore
Sayfa : 405
Goodreads Puanı : 3.68 / 5