Oliver Sacks ve aklın gözü bizi birbirinden ilginç insanlarla ve onların problemleriyle karşılaştırıyor. Nota okuma yeteneğini tamamen kaybeden bir piyanist, sonraki hayatını nasıl devam ettirebilir? Yazdıklarını okuyamayan bir yazar, ne kadar iyi kitaplar yazabilir? Ya da çift gözle göremediği için derinlik algısını tamamen kaybeden biri nasıl görüyordur ?
Sahip olduğumuz her şey bir hediye ama onları kaybettiğimizde yaşama aynı şekilde devam etmeyi nasıl öğreniyoruz? Tüm bunları Oliver Sacks hastaları ve kendi göz problemi üzerinden bizlere açıklamaya çalıyor. Aslında beynimizin esnek yapısını ve onu ne kadar geliştirebileceğimizi düşünmemizi sağlıyor. Bize verdiği bilgileri hastalarından aldığı mektuplar, birebirde tuttuğu günlük, gözlemleri ve beyin görüntüleme sonuçları ile destekliyor. Okuduğunuz her kelimeden sonra içinizi bir araştırma isteği kaplayacak. Gerçekten böyle yaşayan insanlar var mı?
Her vakayı okuduğunuzda sınırlarınızı ne kadar zorlayabileceğinizi göreceksiniz. Lilian notaları hissetmeyi öğrenirken siz de onunla birlikte piyanonun başına oturacak, Sue’nun iki gözle görme ameliyatı sonrasında karla ilk karşılaşmasını ve kar taneleri arasındaki boşlukları görebilmesini heyecanla okuyacaksınız.
Birbirinden ilginç hastalıklar ve onlarla başa çıkma yollarını görmeye hazırsanız bu kitap tam da size göre !