Kendimizi Neden Kandırırız? | Bilişsel Çelişki Nedir?

Hiç kendinize yalan söylediniz mi? Ya da gerçekten emin olduğunuz bir konuda kararınızın çok çabuk bir şekilde değiştiği oldu mu? Bir şeyden hoşlanmadığınız halde çok hoşlandığınızı söyleyip sonrasında buna inandınız mı? Eğer bunlardan birini bile yaşadıysanız merak etmeyin, anormal değilsiniz, sadece insansınız 🙂

bilissel-celiski.jpg_3815904

Festinger insanlar arasında sık sık karşılaşılan bu durumu açıklamak için bilişsel uyumsuzluk (bilişsel çelişki) terimini kullanmıştır. Onun kuramına göre insanlar  zihinlerinde çatışan fikirler olduğunda bundan rahatsızlık duyarlar.  Bu rahatsızlık o kadar büyür ki bir zaman sonra bizi içten dürten şeyler hissederiz. Yani eninde sonunda o çatışmayı yok etmemiz gerekir.  Yok etme yolunda ya fikirlerimizi ya da davranışlarımızı çatışmayı yok edecek yönde manipüle etmemiz kaçınılmazdır. Yani bile bile kendimize yalan söyleriz !

Arkadaşlarınızla gittiğiniz bir filmden çıktınız ve film berbattı. Dışarıda film hakkında konuşmaya başladınız. Arkadaşlarınız “Film gerçekten çok güzeldi” diye yorumlar yapmaya başladı. O anda bir huzursuzluk hissedip “evet gerçekten çok iyiydi” gibi bir cümle çıktı ağzınızdan. 1 hafta sonra farklı bir ortamda o filmi birine tavsiye ederken, hatta çok iyi olduğunu söylerken buldunuz kendinizi. Çok da ütopik bir senaryo değil aslında. Bir yalan söylediniz ve buna kendiniz bile inandınız.

 

Festinger’in Deneyi

Festinger bu durum için bir deney düzenlemiştir. Denek olan kişiye önce sıkıcı bir iş yaptırılır (duvardaki çivileri sökmek gibi).  Deneğin yaptığı işi çok sıkıcı bulduğu sonrasında uygulanan ankette açık bir şekilde görülmektedir. Sonrasında deneğe asistanın hastalandığı ve gelemediği söylenir ve bu yüzden bir sonraki deneğe az önce yaptığı işin çok eğlenceli olduğunu söylemesi istenir. Bu deneyde 2 koşul vardır. 1. gruptaki deneklere bu deneyimi aktarması için 20$ ödenir, 2. gruba ise 1$ ödenmiştir. Denek gidip kendi deneyimini yalan söyleyerek aktarır. Bu aktarımdan sonra deneğe tekrar deneyden ne kadar zevk aldığına dair bir anket uygulanır ve sonuç şaşırtıcıdır. 20$ alan ve hiç para almayan denekler deneyin çok sıkıcı olduğunu söylerken 1$ alan denekler deneyin o kadar da sıkıcı olmadığını, hatta eğlenceli bile sayılabileceğini belirtirler. Kendi yalanlarına kendileri nasıl kanmışlardır?

Festinger deneklerin yaşadığı bu çelişkili durumu şöyle açıklar; 20$ alan denekler, “Az önce yalan söyledim ama karşılığında çok para aldım. Bu yüzden kendimle çelişen bir şey yaptığımı düşünmüyorum” yargısına sığınırlar ve bu yüzden kendileriyle çelişkili olmadıklarına inanırlar. Fakat 1$ alan denekler yalan söylemelerini hiçbir dışsal etkenle açıklayamıyorlar. 1$ yalan söylemek için yeterli bir para değil. Bu da onların içinde bir çelişki yaratıyor. Bu çelişkiyi gidermek için az önce yaptıkları davranışı değiştiremezler, geriye sadece tutumları kalıyor. Yani “aslında o kadar da sıkıcı bir iş değildi” yargısı imdatlarına yetişiyor. Böylece kendi yalanlarına inanıp huzura kavuşuyorlar.

İnsanlar bu çelişkileri gidermek  için içsel ve dışsal birçok bahane üretebilirler. Her gün otobüste oturuyorsanız, yer olmamasına rağmen içeriye yolcu alan şoföre bağırabilirsiniz. Ertesi gün ise tıklım tıklım olan otobüse binmeye çalışan kişi sizseniz aslında şoförün sizi alması gerektiğine inandırırsınız kendinizi. Çünkü çok önemli bir toplantınız vardır ya da dışarıda deli gibi yağmur yağıyordur.  Ya da sağlığa zararlı olduğunu bilen ve sigara içmeye devam eden milyonlarca insanı düşünün. Onlar da bu çelişkili durumdan kurtulmak için bazı örnekleri görmezden gelecekler ve “aslında uzun süre sigara içip ölmeyen birçok kişi var” diye kendilerini avutacaklardır.

fikir-catismasi-sirasinda-beynimizde-neler-olur-126260-5

Yani her zaman düşüncelerimize uygun hareket etmiyor gibi görünüyoruz. Bazen de o düşünceler davranışlarımızı tamamen kontrol edebiliyor.  Bilinçsiz bir şekilde kendimize söylediğimiz tek bir şey oluyor: “Böyle düşünüyorum, öyleyse böyle yapmalıyım.”  

Düşüncelerinize dikkat edin! Gerçek olabilirler!

Deneyden görüntüler izlemek için videoya göz atabilirsiniz 🙂

 


Kaynaklar
http://www.psychwiki.com/wiki/Cognitive_dissonance_theory
Hortaçsu, N. (2012). En güzel psikoloji sosyal psikoloji (1). Ankara: İmge Kitabevi.
Kağıtçıbaşı, Ç. ve Cemalcılar, Z. (2014). Dünden bugüne insan ve insanlar sosyal psikolojiye giriş (16). İstanbul: Evrim Yayınevi.
http://www.psikolojitestleri.com/259-106-blog-makale-bilissel-uyumsuzluk-teorisi-neden-kendi-kendimizi-kandiririz.aspx
http://www.psychwiki.com/wiki/Cognitive_dissonance_theory

 

Paylaşın, herkes okusun:
Share

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir