Korku Hikayeleri Çocukların Korkuyla Başetmelerine Yardımcı Oluyor

Pamuk Prenses masalının en eski versiyonlarında kötü kalpli kraliçe, acıdan ölünceye kadar bir çift dökme metal ayakkabıyı giyme cezası alır. Grimm kardeşlerinin hikayesinde Sindirella’nın üvey kardeşlerin gözlerini oyan kumruları vardır. Andersen’in Küçük Deniz Kızı masalında, deniz kızının bacakları bir iksir içtikten sonra büyür ama sonsuza dek acı verir (ve yine de prens gider bir başkasını bulur).

762217646a5490f5e2c13cdb12b34b85

Günümüzün korku ögelerinden arındırılmış masalları aslında karanlık kökleriyle çok eskilere dayanmaktadır. Guardian’a konuşan Alison Flood “Tahminen bu hikayelerin eski versiyonlarını okuyan ebeveynlerin üçte biri, çocuklarının korkunç bir karaktere maruz kalmaması için masalı okumayı yarıda kesecektir.” diyor. Bu tahmin İngiltere’de 1000 ebeveynle gerçekleştirilen küçük bir ankete dayanıyor ama bu sefer de ilginç bir soru ortaya çıkıyor. Bu çocuklar bir şeyleri kaçıyor mu ?

Bazı psikologlar bu soruya “Evet” diyorlar : Korku hikayeleri, kabus gibi, gerçek hayattaki korkular için birer prova niteliğindedir. Çocuklara gerçek olmayan bir durumda duygularıyla baş etmeyi öğretiyor. Psikolog Emma Kenny bunun hakkında “Eğer korkmanın nasıl bir şey olduğunu bilmezsek, nasıl güvende hissedebiliriz ? Dünya korkutucu bir yer olabilir; çocuklar öğretmenleri tarafından azarlanıp arkadaşlarıyla zıtlaştığı durumlara düşebilir. Korkuyla yüzleşmek iyi bir şeydir ” diyor.

girl-afraid-of-dark-77865840-56a370133df78cf7727d6018

Korku alanında çalışan sosyolog Margee Kerr bir yazısında korku dolu bir deneyimin özgüveni artıran bir şey olabileceğini söylüyor : “En son izlediğiniz korku filmini veya korku evine girdiğiniz anı hayal edin. En sonunda ’Evet ! Yolu tamamladım !’ diyerek geçmişsinizdir. İşte bu yüzden korku gerçek bir özgüven deposu olabilir. “

Korku çocuklar için iyi olabilir mi?

Yaş, insanların korkunç öge için nasıl hissedecekleri hakkında mükemmel bir gösterge değildir. Bazı çocuklar bazı yetişkinler gibi bu deneyimden keyif alabilir. Korkmuş bir beyin stres hormonu olarak bilinen kortizol ve savaş-kaç tepkisiyle ilişkilendirilmiş nöradrenalin ve adrenalinden bir kokteyl hazırlar. Aynı zamanda bu kokteyle ödül-zevk aramayla bağlantılı olan dopamin de ekler. Yani beynimizin dopamini işleyişi korku hikayelerine nasıl tepki vereceğimizi de etkiler.

Washington Post’tan Rachel Feltman’ın da açıkladığı gibi, “sinir hücrelerimizde bulunan otoresöptör denilen moleküller, kimyasalların miktarını takip eder ve vücudumuza ne zaman üretimi yavaşlatacağını söylerler”. Araştırmaya göre: “Daha az reseptörleri bulunan kişiler, heyecan verici durumlar arıyor olabilirler, çünkü muhtemelen onlar korktuklarında normal insanlara göre daha fazla dopamin salgılıyorlar”. Bu durum korku filmlerinin ve korku evlerinin aynı zamanda dehşet verici ve zevkli olabileceğini, bilinen masalların korkunç versiyonlarının çocuklara neden arındırılmış hallerine göre daha fazla şey sunabileceğini açıklamaktadır.

Korku Hikayeleri

 


Çeviri Kaynak : http://nymag.com/scienceofus/2016/09/scary-stories-help-kids-learn-to-handle-fear.html?mid=twitter_scienceofus

Paylaşın, herkes okusun:
Share

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir