Birkaç dakikalığına sadece bir ayağımızı diğer ayağımızın önüne koymak ruh halimiz üzerinde kayda değer, faydalı bir etki sağlıyor. Hem de nerede yürüdüğümüz, neden yürüdüğümüz ve yürümekten ne beklediğimiz fark etmeksizin yürüyüş neşemizi yerine getirebiliyor. Iowa State Üniversitesi’nden bir çift psikolog Emotion’da yayımlanan çalışmasında, yürümenin basit bir eylem ve ruh halinizi düzelten güçlü bir faktör olduğunu göstermek için sıklıkla egzersiz araştırmalarıyla ilişkilendirilen birçok etmeni (sosyal ilişki, temiz hava, doğa, beden formuna ilişkin hedeflere ulaşmanın verdiği haz, etkinlikten beklenen yarar gibi…) ilk kez kaldırıp attılar.
Jeffrey Miller ve Zlatan Krizan’a göre bu durum bizim yemek ve ödülleri bulmak için harekete geçmemizle, nasıl evrildiğimizle alakalıdır. Bu da olumlu duyguların hareket etmemizle yakından bağlantılı olduğu anlamına gelir. Bu iki psikolog “Hareket bizim olumlu duygularımızı artıran yegane şey değildir, ama hareket etmek olumlu duyguları temsil eder veya bir anlamda olumlu bir etki yapar.” diye belirtmiştir.
Araştırmacılar, araştırmanın gerçek amaçlarını gizleyerek yüzlerce üniversite öğrencisiyle üç ayrı çalışma gerçekleştirdiler. Mesela ilk örnekte çalışma katılımcılara sözde, bilinmeyen bir çevrenin ruh hali üzerindeki etkileriyle ilgili bir araştırma olarak tanıtıldı. Araştırmacılar ayrıca hiç kimsenin, araştırılan gerçek konuyu tahmin edip etmediğini kontrol ettiler.
Yapılan iki çalışma, on iki dakika boyunca kampüsteki binaların çevresinde grupça yürüyüş yapan veya binaların içini gezerek sıkıcı bir yürüyüş yapan öğrencilerin duygu durumlarının neşe, dinamiklik, dikkatlilik ve özgüven açısından kampüsü gezmek yerine oturdukları yerden fotoğraflarını inceleyen, bina içlerini video klip halinde izleyen öğrencilere göre daha olumlu yönde olduklarını göstermiştir.
Yürümenin olumlu etkilerini inceleyen yukarıdaki çalışmanın ikinci kısmında, yürüyüş yapan öğrencilere yürüyüşten önce bu kısa kampüs turu bittikten sonra fikirlerini belirten iki sayfalık bir yazı yazacakları ve bunu tartışacakları söyleniyor. (Bu sadece olayı can sıkıcı ve korku verici bir hale getirmek için söyleniyor gerçekten yapmaları gerekmiyor.) Oturarak, kampüsü fotoğraf ve videolardan izleyen öğrencilere ise böyle bir şey söylenmiyor. Oturan grubun duygu durumu olumsuza dönüyor. Öte taraftan yürüyüş grubunun geziye başlamadan önce duygu durumlarının gezi bitiminde daha olumsuz olacaklarını düşündükleri halde, olumlu duygu durumlarını korudukları bulunmuş.
Çalışmanın üçüncü kısmı ise iyice kontrol altında tutulmuş. Bu sefer araştırmacı ve katılımcı arasındaki ilişki minimumda tutulmuş, farklı koşullar için katılımcılar rastgele ayırıldıktan sonra talimatlar bir bilgisayar tarafından verilmiş. Bir grup öğrenci koşu bandında otururken, ikinci grup koşu bandı üzerinde ayakta dikilirken ve son olarak üçüncü grup koşu bandında yürürken Saatchi Galeri gezi videosunu izleyerek on dakika geçirmişlerdir. Katılımcılara söylenen göstermelik öykü ise araştırmacıların spor ekipmanlarına yakınlığın insanların duygularına olan etkilerini incelediğiydi. Ve tekrardan, sonunda zamanlarını yürüyerek geçiren öğrencilerin oturan ya da ayakta duran öğrencilere göre daha olumlu duygu durum skoru bildirmişlerdir.
Miller ve Krizan “Bulgularımız birlikte ele alındığında olası bir yürüyüşün düşünülenden daha kuvvetli ve yaygın bir etkisi olduğunu düşündürmektedir.” diye ekliyorlar. Hatta sonuçlar, daha önceki bir çalışmada gösterilen bizim gelecekteki ruh hali tahminimizde genellikle umutsuz oluşumuzun nedenini açıklamaktadır. “İnsanlar, yalnızca kanepelerinden ayrılmanın boyutunu hafife alıyor olabilirler. Yürüyüşe çıkmak, yürüyüşün olası yararlarındansa anlık engellere odaklanıldığında ruh hali için daha faydalı olacaktır.”
Çeviri Kaynağı (Değiştirilerek Çevrilmiştir.)