Hepimiz esnemenin bulaşıcı bir davranış olduğunu biliyoruz. Karşımızdaki kişi esnediğinde kendimizi durdurmak ne kadar da zor ! Peki bulaşıcı olan başka davranışlar da var mıdır ?
Mutluluk
Yapılan çalışmalara göre duyguları online olarak iletmek diğer insanların bundan etkilenmesine neden oluyor. Hatta bu çalışmalarda pozitif duyguların negatiflerden daha güçlü yayıldığını gösteriyor.
Facebook’un yaptığı büyük bir araştırmada paylaşılan postların duygusal içeriği inceleniyor. Ve her postun etki alanının ne kadar olduğuna bakılıyor. Sonuçlara göre her pozitif paylaşım, facebookta arkadaş olduğunuz kişilerin ortlama 1.75 ekstra pozitif paylaşım yapmasına neden oluyor.
Kaygı
İngiltere’de yapılan bir çalışmanın bulgularına göre kaygı bulaşıcı ve aileden çocuğa ya da çocuktan aileye geçebilir. Kaygılı düşünce ve davranışların bu bulaşıcı etkisi genetiğin çok daha ötesinde.
Çalışmayı yürüten Profesör Eley’e göre: “Sizin yüksek bir seviyede kaygı ile baş ediyor olmanız, çocuğunuz kesinlikle bu kaygıyı taşıyacağı anlamına gelmez. Çocuğunuzu bundan koruyabilmeniz için bir çok yol mevcut. Bu yüzden erken dönemde riskleri fark edip onlara destek olmanız gerekmektedir.”
Kabalık
İş yerinde gözlenen kaba davranışlar diğerlerine bulaşabiliyor!!
Kaba davranışları deneyimlemek (gözlemlemek ya da maruz kalmak) sonrasında bu tarz davranışlara karşı beklentiyi arttırıyor. Kaba davranışa karşı beklentisi artan kişilerin başkalarına kaba davranışlar sergilediği gözleniyor.
Kahkaha
Kahkaha atarken çıkardığımız ses ve yaptığımız hareketler karşımızdakine geçebiliyor !
Çalışmayı yapan Profesör Scott “Sen gül ve tüm dünya seninle gülsün” sözünün kesinlikle doğru olduğunu iddia etmiş. Ona göre biriyle konuşurken, o kişinin hareketlerini taklit ederiz, kullandığı kelimeleri kopyalarız ya da mimiklerini kaparız. Biri karşımızda kahkaha attığında da aynı süreçlerden geçeriz. (Fiziksel olmasa bile beyin seviyesinde bunun gerçekleştiği bulunmuştur)
Risk Almak
Birilerini risk alırken görmek bizi daha da mı cesur yapıyor? Risk almak bulaşıcı !
Dr Suzuki’ye göre diğerlerinin davranışlarını gözlemleyerek risk alıp almadıklarına göre kendi riskli seçimlerimizi düzenleyebiliyoruz. Bu özellike yeni bir yatırım yapılacağı zaman gerçekleşiyor. Neden yeni bir girişim yapıldığı zaman farklı firmaların da aynı sektöre doğru kaydıkları bunun bir açıklaması olabilir mi?
Gülümsemek
Hayattaki en basit zevklerden bir tanesi, otomatik olduğu için çoğu zaman fark bile edilmez, birine gülümsediğinizde onun da karşılık vermesi !
Tabi ki herkes bu karşılığı veriyor gibi bir iddia yok ortada. Hinsz ve Tomhave (1991) ‘in yaptığı çalışmaya göre insanların en az %50’si gülümsemeye karşılık veriyor.Fakat kimse somurtan ya da kaşlarını çatan birine karşılık vermiyor. Aksi takdirde hayat çekilmez olmaz mıydı?
Titremek
Sadece birini titrerken görmek bile bizim üşüdüğümüzü hissetmemize yetiyor !
Dr Harrison’a göre “İnsanlar sosyal yaratıklar ve bir arada yaşamaları için birbirleri ile empati kurmaları ya da diğerlerinin davranışlarını, düşüncelerini, duygularını tahmin etmeleri gerekir.”Bu yüzden de birini titrerken görmek içimizdeki empati duygusunu körüklüyor.
Kim bilir, belki daha bir çok davranışımız bulaşıcıdır ! O zaman size biraz gülümseme bulaştıralım 🙂
Kaynaklar
http://www.spring.org.uk/2014/03/happiness-is-contagious-and-powerful-on-social-media.php
http://www.spring.org.uk/2015/05/the-most-common-mental-health-problem-is-contagious.php
Journal of Applied Psychology (Foulk et al., 2015)
http://www.npr.org/2016/03/04/468877928/why-is-laughter-contagious
http://www.sussex.ac.uk/broadcast/read/28354